DR SİNE ARAS AKTEN

Oxford Virgülü nedir?

Yukarıda ‘ve’ den önceki virgülü gördünüz mü işte o virgülün adına denir.. Bu küçük ayrıntı yüzünden mahkemelik olup milyonlarca dolar tazminat ödeyen firmalar var. #OakhurstDairy hikayesine bir bakın vaktiniz olursa. 3 tır şöförü fazla mesaisini ödemeyen şirketi 5 milyon dolarlık tazminatı davası açtı ve kontratta yazılan bir cümlede konulmamış bir virgül ile kazandı… Çok pahalı bir virgüldür :))) De konu bu değil… Zaten ‘İyi, Kötü ve Çirkin’ afişinde ‘Oxford Virgülü’ de yok… Ben başka bir üçlüden bahsedeceğim; Dün akşam ‘İyi, Kötü, ve Çirkin’ i izledim. 10. Kez.. Filmin kendisi, karakterleri ve tema müzikleri beni yıllar ötesine hallerime götürür getirir… Üç karakter var isminden de anlaşılacağı gibi, *Tuco, Çirkin olan, Meksikalı, kaçak *Sarışın, İyi olan, Clint Eastwood— ama ne yakışıklı adam! Bazı adamlara yaş yarıyor :) *Sentenza, Kötü, Melekgöz Amaç: Altını bulmak… 3 saate yakın oyalayan bir dizi kaç kovala avı… Tuco (Çirkin), üzerine ödül konulmuş bir kanun kaçağı. Keskin nişancı Sarışın (İyi) adlı kovboyla iş birliği yaparak kasabaları dolaşıyor. Tuco'yu kanun adamlarına teslim eden Sarışın, ödülü alıp Tuco'yu asılmaktan son anda kurtarıyor. Sonra yine bir iş musallat oluyor, düşman oluyorlar. Öyle ki Tuco bu sefer Sarışın’ı çölde susuz bile bırakıyor. Bu arada Melekgöz (Kötü) lakaplı Sentenza ise Bill Carson adında büyük miktarda altını ele geçirmiş eski bir askerin izini sürmekte. Tuco'nun çölde Sarışın'ı susuzluktan öldürmek üzere olduğu bir anda ikisinin Bill Carson'la karşılaşmaları tüm planları hopp.. değişiyor! Meğer Carson, altınları Amerikan İç Savaşı'nın hareketli olduğu bir cephede mezarlığa saklamış. Ee bu arada Kuzey/ Güney savaşları. Kimin üniforması daha güzel diye bakarım, ona göre tarafımı belirlerim genelde:))… Neyse gelin görün ki Tuco mezarlığın yerini, Sarışın ise mezarın adını öğrenebilmiş. Mecburen iş birliğine tekrar dönen ikili altınları aramaya koyulur. Cephede Güneyli üniformaları ile ilerleyen Tuco ve Sarışın, Kuzeylilere esir düşer. Melekgöz Sentenza ise adamlarıyla birlikte esir kampının Kuzeyli çavuşu. Bundan sonra kaçan kovalayan bir dizi el değiştiren güç gösterisi. Velhasılı, üçlü mezarlıkta karşılaşır fakat mezarın ismini sadece Sarışın bilir. Hakimiyetin sürekli el değiştirdiği mücadelede mezarlığın ortasında yapılan üçlü bir düello … İyi mi Kötü mü Çirkin mi? Kim alacak yahu o altınları… Heyecan dorukta! Sarışın mezarın ismini taşa yazıyor ve düello başlıyor. Düello esnasında Sarışın, Melekgöz'ü vurarak öldürür ki içimin yağlarının eridiği sahne … Sarışın, altınların yarısını alır ve Tuco'yu asıp ellerini bağlayarak uzağa gider. Keskin nişancılığını konuşturarak Tuco'yu düşürür ve ardından uzaklaşır. Tuco, elleri bağlı bir şekilde kalan altınlarıyla baş başa kalır. Uzuuuuunnn bir film ama günün sonunda iyi ve çirkin kazanıyor. Kötü ölüyor. Kötü ölüyor… Bu haftasonu ‘kötü’ lerin başına bir şey gelen filmler sanki içten içe beni ve sarsılan adalet duygumu toparlıyor gibiydi.. Derken müzikleri… Kovboy Bar/Salon müziklerini dinlerken aklıma 1950'lerde Lonnie Donegan'ın müzikleri de geldi. Skiffle tarzı denir, epey keyifli jazzımsı isyankar… Bazı haftasonları böyle olur. İçiniz içinize dar gelir. Ne dışardaki kar yüreğinizi soğutur. Ne izlediğiniz filmdeki kötünün ölmesi… Müziklerde ararsınız telkini. Karar verirsiniz. İyi olmaya, çirkin kalmamaya… Nafile bir yığın iş var bitirilmesi gerekli olan! Ee o zaman, Odaklanmak en güzel buzdolabıdır. Buzluğa atarsınız. Duygularınızı. Derin donsun, Kötüler ölsün…