içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Önce Etiketleri Düşür, Sonra İnsanlığı Yücelt

Önce Etiketleri Düşür, Sonra İnsanlığı Yücelt

Toplumsal Felaketi Durdurmanın Yolu var mı?

Hayatımızı bölüp parçalayan, birbirimizi “biz” ve “öteki” hâllerine hapseden o görünmez duvarlardan bir adım geriye bakın: Hepsi birer etiket…

Bu etiketler, tıpkı Rosenhan’ın akıl hastanelerinde tescillediği “şizofreni” ya da “remisyon” tanılarındaki gibi, toplumda çürütülen umutları ve kırılan ruhları yeniden inşa etmeyi imkânsız kılıyor.

İnsanlığa El Koyan Etiketler var!

•Okul Sıralarında “Başarılı” ve “Başarısız” Kutularımız var; Bir çocuğu “zeki” ilan ettiğimiz anda, o sıcacık merak ateşini söndürüyoruz. “Yetersiz” damgasıysa tüm yaratıcılığı kurutan bir suskunluk hortumu gibi.

•İşyerinde “Yıldız Çalışan” ve “Sorunlu Personel” Etiketlerimiz; Birçoğumuzun içindeki potansiyel, statik görevlere mahkûm edilerek öldürülür. “Yüksek performanslı” dediklerimizin omuzuna binerken diğerlerinin kalbini taşlaştırıyoruz.

Ya siyasette..

•Siyasette “Biz” ve “Onlar” Ayrımı: Türkiye’nin her köşesinde yankılanan siyasal önyargı, ters akıntılar yaratarak ortak değerlerimizi mezara gömüyor.

“Karşıt blok” dediğimizde, aslında insanlığı gömüyoruz. Oysa ki.. Etiketler Özgürlüğümüzü Çalar! Nasıl mı?

1.Empati Felci yaratır. Etiketler, karşımızdakini insan olarak görmemizi engeller. Zor öğrenci, tembel çalışan, radikal seçmen; her bir etiket, empati yetimizi felç eder.

2.Yenilik Katilidir. “Başarılı” ya da “başarısız” tanımlarıyla kitleleri kutuplaştırmak, tekil fikirlere kapalı kalmamıza neden olur. Yeni düşünceler, kalıpların dışında dolaşmak istedikleri anda ezilir.

3.Toplumsal Travma Yaratır. Adalet sistemi ve medyanın “suçlu” ve “şok” etiketleri, temel insan haklarını haraç-mezat satar, toplumsal güveni paramparça eder. İnsancıl Devrim yapmalıyız..

Etiketleri İnşa Değil, İnsanı İnşa Etmek Zorundayız.

Yapay zekalardan da öte ...

Şimdi, “önce insan” diyebileceğimiz bir devrim zamanı.

Nasıl mı?

•Eğitimde Farkındalık! Her öğrenci kendi öğrenme yolculuğunun kaptanı olsun. Yanlış yok, sadece farklı rotalar var.

•Hataları Kutlayalım, yok saymak yerine— İş dünyasında başarısız deneyimler şampiyonluk turu atmalı; çünkü her hata, yarının çözümlerinin tohumudur.

•Siyasette Diyalog Arenaları yaratalım !

“Karşıt” kelimesini sözlüğümüzden çıkaralım; bunun yerine “farklılık zenginliği”ni konuşalım.

•Adalette İnsani Haklar Öncelikli olsun. Sabıkalı yerine “yeniden topluma dahil edilen birey” tanımını benimseyelim; kimse ömür boyu bir hata için harcanmasın.

•Medyada Sakince İnceleyelim! Sansasyon yerine, insan öykülerine yer verelim; “şok” başlığına hayır, “anlama” merceğine evet. “İnsan” Sözcüğünü Yeniden Doğuralım!

Etiketlerimizin gölgesini üzerimizden atabildiğimiz gün; kırılan çabalarımız onarılacak, içimizdeki umut çiçekleri yeniden tomurcuklanacak.

Unutmayalım, gerçek güç; karşımızdakini bir kod ya da kalıp yerine, yüreği ve hikâyesiyle kabul etmekten geçer.

Gelin, etiketleri kırıp insana kucak açalım.

Çünkü etiketlerin zincirini kıran toplum, kendi özgürlüğünü de doğurur.

“Önce Etiketleri Düşür, Sonra İnsanlığı Yücelt.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum