içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Yaşlandıkça Artan Kürtajlar

Çok çetrefilli bir konu. Yaşam hakkını elinden almak ya da kadınlık hakkına sahip çıkmak! Çok ince bir çizgide radikal cumhuriyetçiler ile liberal demokratların tıp zemini dışında dini sınırlandırma ve etik etiketlemeleri ile tartıştıkları bir konu! Roe v. Wade! Burada 1973’lerde bir dava idi. Ünlüdür. Yani tıbbı ya da karar ile kürtaj hakkının korunmasına öncülük eden, örnek gösterilen dava.

Bu davada mahkeme ceninin yaşayabilirliğini, devletin ceninin yaşamını koruma altına almasında belirleyici bir nokta olarak kabul ederek karar varmıştı.Yaşayabilirlik, ceninin gelişim sürecinde belirli bir an olmamakla birlikte hamileliğin yaklaşık 24-28. haftalarında ortaya çıkar; ki bu noktada diğer gelişim belirtileri de mevcutsa, yeterli destek sağlandığında cenin potansiyel olarak rahim dışında annesinden bağımsız olarak hayatta kalabilir. Öncesinde yapılan kürtaj cinayet sayılamaz. Şimdi bu davanın desteklediği ulusan kürtaj hakkından geri çekilme kararı alındı…

Ve doktor olarak yapılan müdahaleler eğer uygun görülmezse lisanslara elveda diyorsunuz ki çoğu doktor bu riski almaktan vazgeçiyor! Ve… Sonucunda fatura ve ihale genelde kadına kesiliyor! Kim Kürtaj Yaptırmalı? Ya da kürtaj hakkı olmalı mı? Ya da kürtaj bir hak mıdır? Ya da kürtaj gerekli midir? Kadının bedeni üzerine kürtaja karar verme hakkı var mıdır? Ne kadar vardır? Yoksa neden yoktur? Ne kadar yoktur? Sorular bitmek bilmez uzunlukta tartışmalar ile pro-life grupları içinde tartışılageledursun, beklenen oldu.  

Bu hafta JAMA tıp dergisinde yayımlanan bir çalışma yayınlandı Kürtaj hakkının iptal edilmesinden altı ay sonra, resmi sağlık sistemi dışında elde edilen haplarla yapılan kürtajların sayısının arttığı belirtildi. Yani— kürtaj için seçilen yollar değişti.. Geçen hafta yayımlanan bir başka rapor ise, kürtaj haklarını destekleyen bir araştırma kuruluşu olan Guttmacher Enstitüsü tarafından yapılmış olup, ülkenin resmi sağlık sistemi tarafından sağlanan tüm kürtajların neredeyse üçte ikisini ilaçla yapılan kürtajların oluşturduğunu buldu. Sağlık merkezi yerine ilaçla gebeliğe son vermek?

Peki ilacın temini nasıl? JAMA çalışması, genellikle Amerika Birleşik Devletleri dışından hapları temin eden yurtdışı tele-tıp organizasyonları, çevrimiçi satıcılar ve topluluk gönüllülerinin ağlarından elde edilen verileri değerlendirirdi. Karar öncesi, bu kanallar aylık olarak yaklaşık 1,400 kadına kürtaj hapları sağlarken, iptalden sonraki altı ayda ortalama bu rakamın 5,900'e yükseldiği rapor edildi. Genel olarak, çalışma Temmuz'dan Aralık 2022'ye kadar resmi sağlık sistemlerindeki kürtajların yaklaşık 32,000 azaldığını buldu, ancak bu azalmanın büyük bir kısmı resmi sağlık sistemi dışından kaynaklanan 26,000'den fazla ilaçla yapılan kürtajlar ile devam ediyor!

Çalışmada ilaçların tele-tıp organizasyonları aracılığıyla, 100 dolar civarında bir ücret karşılığında Hindistan'daki eczanelerden gönderildiği belirtildi. Yani $100 karşılığında istenmeyen gebelik ilaç ile sonlandırılıyor fakat tehlike büyük sanki…

1- TeleMedicine - Digital Tıp bypass aracı olarak belki daha kritik vakaları görmeden komplikasyonlara kapı arayabilir.

2- Yollanan ilaç etkinliği ve veya toksik etkileri teşhis edilemeyebilir. Mifepristone, gebelik ilacının kullanıma ait sınırlamalar arttıkça izlenen ve gelişen diğer ağların sağlık güvencesi azalıyor! Makale bittiğinde aklımda sorular; insanlığın hak hukuk kavramını ve bunu değiştirebilme ve çözüm ararken kabul edilecek tıbbı ve etik kavramlar yerine, baskı ile alınan kararlardan yeniden zarar görmesi ironisi..

Kürtaj kararı iki insanın alacağı veya bazen tecavüz ile hamile kalmış istenmeyen gebelik kararını, ya da tıbbı yönden gerekli olan kürtaj kararlarını— hepsini— askıda bırakarak kadınlara yük ve etik açmazlar ortaya çıkartıyor. Bu işin sonunda etik ve ahlak, vicdan ve sağduyu ile buluşabilecek mi? Bilim ile onanacak mı? Hukuk ile korunacak mı?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum