FETTAH GÜVENTÜRK

Atasözleri ve deyimler, yılların birikimi kültür hazineleridir… Öyle olayları kapsar ki; hem geçerliliğini korur, hem de geleceğe ışık tutar…

Önceki yıllarda dördüncü baskısını yazdığım Çelik El Kitabımı beşinci baskısını tamamladığım günlerde Egenin incisi İzmir Pınarbaşı’nda iş yeri olan Niğdeliler Yönetim Kurulu Başkanı Egenin saygın siması Sayın Cumali Kılıç’a ziyaret imkanım oldu.

Sayın Kılıç ile Ege Metaller ve  İhracatçılar Birliğinde bir dönem yönetim kurulunda beraber bulunmuştuk… Ziyarette hoş beşten sonra neler yaptığımı sordu…

Ben de geçmişte yazdığım kitapların beşinci baskısını tamamladığımı ve kendisine bir adet getirip takdim ettim.

Kitabı eline aldı tam incelemeden muhasebeye telefon etti:

“Bir miktar para hazırlamalarını ve göndermelerini” istedi. Kendisine 50 adet bu kitaptan göndermemi isterken bana da parayı takdim etti… Zarfta bayağı yüklüce bir nakit vardı.

Bu arada:

“Senin gibi insanların nesli tükendi… Yaptıklarının bedelini ödemek mümkün değil. Teşekkür eder başarılarınızın ve ilişkilerimizin devamını dilerim.”

Bu davranış beni çok mütehassis etti. Duygulandırdı. Tekrar yeni konulara motive etti… “

Hz. Mevlana’nın anlattığı “horoz ve inci” hikayesinde olduğu gibi; bazı şeylerin, kıymetini iyi anlamak ve takdir etmek gerekir…

Cumali Kılıç Bey dostum da takdir ve hakkını teslim etmek duygusu yüksek ender insanlardan birisidir.

Malum ya: Altının değerini sarraf bilirmiş. Araştırmacılar ve girişimcileri de motive eden takdir duygusudur. Allah herkese kadir kıymet bilen arkadaş dost çevre nasip etsin…