içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Öğretmen Ve Öğretmenlik Mesleği

Öğretmenlik mesleği, insan yetiştirme ve insan kazandırma mesleğidir. Dolayısıyla, bir insanlık mesleğidir.

Öğretmen, kendisine emanet edilen insana istenilen davranışları kazandırmak, onu en iyi şekilde yetiştirmek ve değişen dünyanın yaşamına hazırlamakla görevlidir.

Öğretmenlik hem kutsal, hem zevkli ve hem de riskli bir meslektir. Çünkü öğretmen yaptığı işle toplumun ve ülkenin geleceğini belirlemektedir.

Yapılan bir yanlışlık veya isabetli bir çalışma yalnızca bir kişiyi değil, bütün toplumu ilgilendirmektedir. Bu da son derece sorumluluk ve dikkat gerektirmektedir.

Öğretmenin insan yetiştirme ve onu geleceğe hazırlama işini en iyi bir şekilde yerine getirebilmesi için, öncelikle insanı çok iyi tanıması lazımdır. İnsanın mana ve mahiyetini bilmeden; duygularını, isteklerini ve beklentilerini anlamadan; maddî ve manevî yönleriyle ortaya koymadan; neci ve kim olduğunu tespit etmeden; insan nasıl eğitilebilir ve ona nasıl bir eğitim uygulanabilir? Başka bir ifadeyle bir öğretmen, elindeki insan unsurunu tanımadan ve onu çözmeden ona nasıl bir eğitim modeli biçebilir? Veya insanı bütün yönleriyle değerlendirmeden ona uygulanacak bir eğitim anlayışı ne derece başarılı olabilir?

Öncelikle insanın bütün boyutlarıyla bilinmesi ve tanınması lazımdır. Bu konu eksik bırakılırsa veya ihmal edilirse, insanın eğitimi ve ona kazandırılacak güzel davranışlar da eksik olur.

Öğretmen, en genel tanımıyla, öğrenmeye rehberlik eden kişidir. Bu süreçte öğretmenin önemli sorumlulukları, büyük fedakârlıkları vardır. Öğretme evrensel bir uğraştır. Yaşadığımız çevrede her an ana baba çocuklarına, usta çırağına, öğretmenler öğrencilerine sürekli bir şeyler öğretirler. Yani sürekli bir öğretme ve öğrenme durumu söz konusudur. Ancak öğretme ve öğrenmenin iki değişik işlev olduğu her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü öğretme bir kişi tarafından gerçekleştirilirken öğrenme başka bir kişide oluşur. Çok açık ve basit gibi görülse de aslında üzerinde ciddî bir şekilde durulması gereken bir durumdur. Öğretme öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için o iki kişi arasında çok özel bir ilişkinin kurulması gerekir. Başka bir deyişle öğretmen ve öğrenci arasında özel bir bağ kurulmalıdır.

Öğretmenliğin meslekleşmesi bu doğrultuda belirli koşulların sağlanması belirli ölçütlerin oluşması ve koşulların ölçütlere uygun hale gelmesiyle mümkün olmuştur. Tüm dünyada meslek olarak kabul edilen işlerin meslekleşmesinin bir takım ölçütleri ortaya konulmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum