içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Ticaret ve Ticaret Ahlakı

Ticaret; insanın geçimini temin etmeye çalıştığı, uğraşlardan biri ve başlıcasıdır.

Ticaretle uğraşanların topluma yaptığı hizmetler inkâr edilemez. Çünkü herkes malın üretildiği yere kadar gidip ihtiyacını karşılayamaz.

Ticarette gerekli olan ahlaki ilkeler ve bu ilkelere uyulduğu zaman elde edilecek kazançları ve uyulmadığında başa gelebilecek olanları söyle özetleyebiliriz.

Ticarette asıl olan doğruluktur.  Dürüst olmayan, aldatan, yalan söyleyen, yalanına yemin katan bir tüccar kısa bir dönem için kar elde etse de uzun dönemde zararların en büyüğünü iflas etmek suretiyle yaşayacaktır. İflas sadece dünyada malın mülkün bitmesi değildir. Kul hakkına riayet edilmediğinden dolayı ahiret hayatında hüsranlık söz konusu olabilecektir. Bu sebeple ticaretle uğraşan insanlardan istenen en önemli ilke doğruluktur.

Ticaretin en önemli iki unsuru ise ölçü ve tartı, güven duygusudur. Güven bir milletin kendi bireyleri arasındaki ilişkilerinde önemli olduğu gibi uluslararası ilişkilerde de önemlidir. Kendisine güvenilmeyen bir ulusun, uluslararası ilişkilerde, ekonomiden siyasete hiçbir alanda başarıya ulaşması mümkün değildir.

Ticaret insan için çok karlı bir kazanç kapısıdır. Dürüst yapıldığı zaman aldatmaya yönelik işlere tenezzül edilmez ise böyle bir ticaretle uğraşan tüccarlar için, dünya kazancı olduğu gibi; “ahirette peygamberlerle, şehitlerle beraber olma” müjdesi vardır. Bununla beraber dürüst yapılmayan ticaret için manen tehlikesi büyük olan kul hakkı varıdır. Kul hakkı ise; sadece kul tarafından affedilmektedir.

 Ticaretle uğraşanların dikkat etmesi gereken başka önemli bir husus ise; malın kaliteli olmasına, kusurlu olmamasına özen göstermek, ödeme noktasında müşteri ödemelerine mutlaka dikkat etmektir. Satışta, satın almada, ödemede, anlaşmak gerektiğinde anlaşarak tolerans göstermek gerekir.

Ticaretle uğraşmak riski kabul etmektir. Kazanmanın ve kaybetmenin en çok ortaya çıktığı kazanç şekli ticarettir.  Bununla beraber zenginliğe ulaşmanın en temel yolluda ticaretten geçmektedir. Bu sebeple ticaretle uğraşıp, zenginliği elde etmiş olan kişiler kendilerine verilen bu nimetin kıymetini bilmeli ve elinde bulunan imkânları olmayanlara ulaştırmak suretiyle mallarının sadaka ve zekâtlarını vermelidir.

 Zekât; malın eksilmesi değil, malın bereketlenmesi, temizlenmesi demektir. Rızkın onda dokuzu ticarettedir.”diyen peygamberimizin en büyük vasfı olan; EMİN ve GÜVENİLİRLİK ile ticari hayata yön vermiştir.       

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum