içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Sosyal Hizmetler ve Devlet Yönetimi

Siyasi mekanizmalar ve işbaşına gelen hükümetler, insanların hayatlarını devlet hiyerarşisi içerisinde kanunlarla, yönetmeliklerle ve genelgelerle dizayn ederek yönetmektedir. Ülkedeki ihtiyaç sahiplerinin kaynaklara ulaşması için düzenlemeler yaparak, bunları farklı şekillerde uygulama yapmaktadır.

Çarpıcı bir soru? Ülkemizde sosyal hizmetleri ilgilendiren kişiler kimlerdir? Ve bunlar nüfus oranımızda kaç kişiyi yakından ilgilendirmektedir? Benim erişebildiğim rakamlara göre bugün, 535 bin kişi evde bakım aylığı almaktadır. 8 bin engelli bakım merkezlerinde devlet ödemeli şekilde kalmaktadır. 277 bin 553 kişi engelli aylığı almaktadır. Ülkemiz 500 bin göçmen ve mülteciyi ağırlamaktadır. 25 bin yakın istismar mağduru çocuk ve 100 bine yakın onların aileleri vardır. 450 bin suça bulaşan çocuk bulunmaktadır. 22 milyon 876 bin 798 çocuktan268 bin 843'ü babası yoktur. 81 bin 239'ün annesi yoktur. Ayrıca; Hem annesi hem de babası vefat etmiş çocuk sayısı ise 4 bin 649. Özellikle son 20 yılda ülkemizde sosyal devlet anlayışı iyice yerleştirilmeye çalışılmıştır. Cezaevlerinde mahkum olarak 297 bin 860 kişi ve bunların aileleri bulunmaktadır.

700 bin kişiye yakın madde kullanan bağımlı ve onların mağduriyetini yaşayan aileleri söz konusudur.  Bunların dışında kayıtlarımız içinde 1 milyona yakın Alzheimer Demans Parkinson hastası ve bunların etkilediği 10 milyon hasta yakını aile vardır.2 milyon felçli hasta, 600 bin şizofren ve 2 milyon da bipolar hasta bulunmaktadır. Bu sayı 85 milyon nüfusluk ülkemizde toplam 34 milyon 71 bin.942 kişiye ulaşan çok büyük bir kitleyi karşımıza getiren, sosyolojik ve demografik olarak sosyal hizmetlerin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyan bir kitledir. Ayrıca son olarak afetzedeleri de bu tablo içerisinde yerleştirecek olursak, 15 milyon kişi daha bulunmakta, sonuç olarak 50 milyona yakın bir sayı karşımıza çıkmaktadır.  

Daha önce daha çok SHÇEK bünyesinde bu kişilere ulaşılmaya çalışılırken, Sosyal Hizmetler bakış açısı tüm bakanlıklara yerleşmeye başlamıştır. Bütçeden daha fazla pay ayrılarak gerekli kanunlar yönetmelikler çıkarılmıştır. Hem şimdiki adı Aile ve Sosyal Hizmetler, Meslekler, konulara bakış açısını belirlemektedir. Sosyal Hizmetler daha önce Başbakanlığa bağlı bir Genel Müdürlüktü.Kısa adı SHÇEK Olan Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumuydu. Ancak Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 29 Haziran 2011 de ayrı bir bakanlık olarak ihdas edildi. Ancak Sosyal  Hizmetlerin tek bakanlıkta olmadığı ve  yeterli gelmediği görülerek, diğer bakanlık bünyelerinde de sosyal hizmetler8 birimleri açılmaya başlanmıştır. Böylece Sosyal Hizmetler, devlet içindeki tüm kurumlarda varlığını hissettirmeye başlamıştır. Sosyal Hizmetlerin ilgilendiği kesimler kimlerdir? Korunmaya Muhtaç çocuklar, Suça bulaşmış veya suç mağduru çocuklar, çalışmak zorunda kalan çocuklar, şiddet mağduru kadınlar, engelli vatandaşlar ve onların aileleri, Kronik hastalıkları olan hastalar ki bunlarda kendi arasında ayrılıyor. Çalışamayacak derecede hasta ve engelliler bakım ihtiyacı olan hastalar kısmi veya ağır bağımlı hastalar ve onların aileleri. Dul kadınlar,  yaşlılar, bakım hastaları, düzenli geliri olmayan, sigortalı işi olmayan vatandaşlar. Yaşlılar, afetzedeler, savaş mağduru insanlar, göçmenler, mülteciler, özel öğretime muhtaç engelli çocuklar....vs. Kurumlar olarak Huzurevleri, Yaşlı Bakım Merkezleri, Engelli Bakım Merkezleri, Kreşler ve Gündüz Bakım Evleri, Aile Danışmanlığı Merkezleri, Çocuk Yuvaları, Yetiştirme Yurtları, Kadın Konukevleri…Adalet Bakanlığı bünyesinde gerek mahkemelerde gerekse cezaevlerinde sosyal hizmetler alanında birimler kurulmuş ve istihdamlar sağlandığını da eklememiz gerekiyor. 

Gençlik Ve Spor Bakanlığı Bünyesinde Sosyal Hizmet Birimleri kurulmuş KYK’ larda ve gençlik merkezlerinde etkinler yapılarak gerek önleyici hizmetler….vs konularda öğrencilere bu çerçevede destek olunmaktadır. Belediyeler bünyesinde oluşturulan sosyal hizmet birimleri ve beyaz masalar sayesinde daha çok insana ulaşılmaya çalışılmaya başlanmıştır.

İçişleri Bakanlığı bünyesindeki emniyet il müdürlüklerinde birimler kurulmuştur. Hastanelerde Tıbbi Sosyal Hizmet Birimleri, Hasta Hakları, Çalışan Hakları, Evde sağlık Birimleri kurulmuş bu alanlarda Sosyal Hizmet Uzmanları kadro bulmuşlardır. Sağlık Bakanlığı bünyesinde toplum Ruh Sağlığı Merkezleri kurulmuş, insanlarımıza bu çerçevede hizmet verilmesi sağlanmıştır. Sonuç olarak: Ülkemiz nüfusunun yarısından fazlasını doğrudan ilgilendiren sosyal hizmetlerin, bölük pörçük birimler halinde devlet kurumları içinde temsil edilmesi ve hizmet üretmesinden çok daha fazlasının yapılması gerektiği kanaatini taşıyorum. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın gerekirse ikiye ayrılarak, Aileden sorumlu bakanlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kurulması fikrini seslendirmek istiyorum. Bu çerçevede, sosyal hizmetlerin önemini bilen ve sosyal hizmetler kökenli yöneticilerin önünün açılarak devlet kademelerinde çok daha aktif ve sorumluluk bilincini taşıyan yetkilerle donatılmasını arzu ediyorum.

Sosyal Hizmetler, ülkemizin sosyolojik nitelikteki tüm gerçeklerini kuşatmaktadır. Bu sosyolojik karşılığın meclis çatısı altında da temsil edilmesi gerektiği çok açıktır. Bahsettiğim sorunları bilen, insanımızı tanıyan yöneticiler, daha çok insiyatif alarak, bu sorunların çözümü noktasında devlet ve millet buluşmasını sağlayacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum