içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Bunca Sevgisizlik

Televizyonda art arda gösterime giren iki dizi; çocuklukta yaşatılan tramvalarla ilgili psikiyatr dizileri olunca dayanamadım, bu sefer sevgi üzerine yazmak geldi içimden. Hani dünyayı kurtaracak olan hepimizin dilindeki şu müthiş sevgimizi..

 

Ülkede, çocuklukta tramva yaşayanlar anketi yapılsa eminim çok büyük bir oran çıkar. Hepimizin çocukluğundan yetişkinliğine kadar başından geçen ama az ama çok hiç dillendiremediğimiz dün bugün,  aile içi olayların sebep olduğu tramvalar. Başından hiç olay geçmeyen istisnalar şanslı tabi..

 

Mesleğim boyunca karşımdaki öğrencilerin hepsini dün gibi çok iyi hatırlıyorum. Bütün okulda matematikten başarısız kafası çalışmıyor diye nitelendirilen -yaprak gibi savrulan ama belli etmemeye çalışan- aslında zeki,  pırıl pırıl gençler..Çoğu anne babanın" YİDİRİYORUM İÇİRİYORUM, GİYDİRİYORUM OKUTUYORUM" düşüncesi dışında pek umursamadığı ama birazcık bilgeyseniz akıllarını okuyabildiğiniz karşınızda oturan 30 öğrenci. Hepsi ayrı güzel bir genç, hepsi çok önemli farklı bir birey.

 

En çok da anne babası ayrı olan ya da şiddetli geçimsiz anne baba ortamında büyümüş öğrencilerin öğrenim hayatları çok zor geçer..Mutsuzluk yüzlerinden okunur ama farkettirmemeye çalışırlar.

Çaresizliği kaldıramayıp dışa vuran erkek öğrenciler/gençler çok yaramaz/dik başlı, genç kızlar ise kendi gibi kız arkadaşlarının kışkırtmasıyla dışarıya yönelik olurlar, sorunlar zihinlerini kaplayınca doğal olarak kalmaktan kurtulacak kadar notlar alabilmek için ellerinden geleni yapmak zorunda kalırlar. Ama kendilerini yönetme kontrollerini kaybederler. Üstelik kendiside sorunlu büyümüş öğretmenlerin bu öğrencilere arkadaşça tavırları ve notlarla desteklemeleri öğrenim hayatlarını daha da zora sokar, kontrol başkalarının eline geçer. Çoğunun öğrenim hayatları ya 8. sınıfta ya da lise1'de biter. Güç belâ bir lise diploması edinebilirler ancak.

 

Kimileride aşırı baskı ile aşırı çalışmak zorunda kalırlar, hayattan koparlar. Sevgiyi hiç akıllarına getirmeden çok başarılı olurlar.  Çocuk / genç, mış gibi sevgi ile, yarım kalır ve bu ölene kadar tamamlanmaz.

Oysa "sevgi", çocuğun/gencin küçük yaştan itibaren anne babada samimiyet içerisinde görerek büyümesi olgusudur. Sevilerek değerli olmanın, severek değer vermenin çok önemli bir duygu olduğunu öğrenmesidir. Güvende olduğunu hissetmesi, güven duymasıdır.

Sevgi ilk, doğar doğmaz annenin gözlerinde aranan, "Sevgide bilgelik" ise her anne ve babanın iç dünyalarında olması gereken en büyük yetidir.

Evet görünmez ama büyütür değiştirir geliştirir. Her yaşta mutluluk getirir. Başarılı bir yaşam sürdürür.

Bugün aile içi kavgalarla evrilerek hapsedikleri kendilerinden kurtulamayan, özgür hissedemeyen, özgürlüğünü hep dışında arayan yüzbinlerce insan var. Sürekli özgürlükten bahseden. Gönlü ile değil zihni ile düşünen.

 

Çocuklar bu tramvalar yüzünden kendisini dünyaya getiren ama sağlıklı bir yaşam hakkını elinden alanların yaptıklarının farkına çok geç varır. Sonrasında yetişkin hayatı boyunca öfkesini hep içinde taşır. Çok başarılı olsa bile mutlu olamaz, mutlu olduğunu sanır. Giriştiği her kavganın kendi iç kavgası olduğunu hiç göremez.

Dünya ben mutsuz büyüdüm senide mutsuz büyüteceğim zihniyetli (istisnalar hariç), yaş aldıkça bu yükün altında ezilen çevresine düşman 'büyümemiş ergenlerden' ibaret büyük bir insan topluluğudur. 5 yaşına gelmeden muhteşem bir varlığın beyni bozuluyorsa, büyüdükçe iç dünyası paramparça oluyorsa (elleri ayakları öpülesi sevgi dolu fedakar anneler hariç), kimse çocuk sahibi olmasın.

 

Zira zengini yoksulu, okumuşu okumamışı köylüsü şehirlisi eğer geçinememenin faturasını senin yüzünden katlanıyorum diye çocuğa kesiyorsa üstüne birde baktığının karşılığını ödemesini mecbur tutuyorsa bu fedakârlık değil bencilliktir. Bu insanların yarattığı manzaradan bu dünyayı seyretmek itici ve çok ürkütücü.

Bu dünyayı yaşanır kılan yalnızca sevgidir. Nerede sakin doğal normal ince fikirli iyi bir anne baba varsa sevgilerimle..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum