içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Çaresizlik Yaratanlar

90' lı yıllardaki tarihi geçmiş bir ajandanın tozlu sayfalarında karalanan düşüncelerden bugüne değin değişen yalnızca gizlenen kötülüklerin artık alenileştiği. Bilim insanlarınca beyin üzerinde gelişen bir yaşam yazılımının yalnızca doğuştan olmayıp, yazılımın genlerle de aktarıldığı bilinen bir gerçek. Hastalıkların genlerle taşındığı bu gerçekle beyin içindeki etkilerini, sadece yetişilen ailedeki etkili bir yaşam tarzı ile bağdaştırmak ne yazık ki mümkün değil.

Çok küçük yaşlarda aile içinde yaşanan anne ve babada bilinen/ bilinmeyen ruhsal hastalıklarından kaynaklı tramvaların çocuk üzerindeki etkileri onun bütün yaşamında çok büyük bir etken. Eğer çocuk ileride bu travmalarını başarılı bir iş alanına kaydırıp insanlara yararlı olma çabasını pozitif yönde geliştirememişse, maalesef bu durum ömürleri süresince aşırı yıkıcı ve çok tehlikeli etkilere neden oluyor.

Peki hayatımıza ne oluyor? Kim bunlar! İyilerin en büyük düşmanı kimler? Tabii ki narsistler. Diğer bir deyişle kötüler. Üstelik kötülükleri kuşaklar boyu sürüp geliyor, sonrakilere de miras kalıyor.

İnsanların önünde iki seçenek vardır. Ya kötü olmak ya da o kötünün kurbanı olmak.

Bu insanların farkında değilseniz muhtemelen size zarar vermek için fırsat kollayan çevrenizdeki bu yırtıcıların kurbanısınızdır..Prof. dr Nevzat Tarhan'ın  "Teflon kişilikli insanlar" (kendileri yanmaz, içindekini yakar) olarak belirttiği bu insanların "kendi yaşamları ve sağlıkları", kendileri için oldukça önemli ve ön plânda. Bencilliğin çok ötesinde olan bu durumda hiç bir çekinceleri ve tavizleri yok. Kendi başları derde girdiğinde; acısını etrafındakilerden, büründüğü haksızlığa uğramış mazlum ve çok üzgün rolü ile misliyle çıkarırlarken siz yine katlanmak zorunda kaldığınız bir kurbansınız..Bu şekilde kendisinden kaynaklanan sorunlarını bir silah olarak kullanmak, ruhsal durumunun vazgeçilmez bir parçası. Lakin sizin başınız en ufak bir derde girse ucu %1 de olsa ona da dokunuyorsa vay halinize sözle şiddetlerden şiddet beğenin. En kötü sizsiniz.

Bu insanlar dış dünyalarında ve çevrelerinde oldukça sosyal, kültürlü ve iyi bir insan olmayı çok iyi oynayabilen çok yetenekli aktörler. Kişiliklerini okuyabilenler ve tanıyabilenler, yok etmek için var güçleri ile savaştıkları içten içe en büyük düşmanları. Çünkü sevmedikleri bu insanlarla yan yana geldiklerinde kapıldıkları telaştan ister istemez, ustalıkla saklandıkları kendi iç huzursuzlukları deşifre edebiliyorlar

Kendileri için önemli olanların yanında, her fırsat bulduklarında sevmediklerini arkalarından yalan yanlış karalamak hastalıklı hallerinden sadece biri. Elindeki bütün güçleri insanları köle yapmakta kullanmakta ve sevmedikleri insanların hayatları ile oynamakta oldukça ustalar. Kafalarında 40 tilki, 40'nın da kuyruğu birbirine değmez deyimi sanırım bunlar için söylenmiş olsa gerek. Anı kendi kafalarına göre değerlendirmekte oldukça usta fırsatçılar. Çok tehlikeli olduklarının farkına vardığınızda iş işten çoktan geçmiş olur. Sonrasında ise bütün çabanız; bunların iç dünyalarının mutsuz hırslarının sürekliliği ile dur durak bilmeden etrafındakileri ezmeye devam etme çalışmalarını üzülerek seyretmekle beraber sevdiklerinizi korumaya çalışmak olur.

Çok hanımlar, çok beyefendilerdir..İnsan ilişkilerindeki sosyal yön profösyönellikleri karakteristik özellikerinden en önemlisidir. Toplum gelenek ve göreneklerine bağlılardır. Kadın olsun erkek olsun son derece İslâmi değerlere bağlı(ymış) gibi görünselerde aile içinde eşine çocuğuna yapmadığı eziyeti bırakmazlar, pres gibi ezicidirler.

Oysa dışarıya karşı son derece güleryüzlü, çok kontrollüler hatta çok alçak gönüllü ve çok sakinlerdir. Her hareketleri ile mükemmelliği sergilerler. Çok yardımseverdirler, elleri dışa karşı hep çok açıktır. Kendilerini hep ön plâna çıkarmayı çok sevdiklerinden yeni tanıştığı insanları ağırlamaktan mutlu olurlar. Oysa çok paracıdırlar..Gösterişi çok severler. Çünkü içten içe en büyük, en iyi, en güzel, en çok bilen odur..

Sevmediğine uzun süre  katlanamaz ama bunu asla yüzüne belli etmez..Sevmediği güçlüyse sinirini anlarsınız ama güçsüzseniz vay halinize..Gizliden gizliye en yakını dahi olsanız, yok etmek için var gücüyle delirtmeye ve hasta etmeye çalıştığına şahit olursunuz. En yakınlarını rahatlıkla gözden çıkarma eğilimindedirler, hatta hiç umursamazlar.

Elbette psikolog değilim, benimkisi sadece gözlem..Siz siz olun bu tür oyunculukta çok iyi ustalaşmış insanların kimseye zarar vermesine izin vermeyin. Bu tür insanlardan uzak durun. Ya da prim vermeyin. Şayet bir narsistle bir arada ya da yakınında yaşamak zorunda iseniz katlanmak zorunda değilsiniz. Zarar verdiğini fark ettiğinizde toparlanıp kendinize gelerek ayağa kalkabilir özgürleşebilir kendinizi tamir edebilirsiniz.

Narsistlerden kurtularak istediğiniz kişi olup hayatınızın dizginlerini ele alabilir mutluluğa ve başarıya yürüyebilirsiniz..

Sevgilerimle..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum