içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İslamiyet, Ramazan Ve İnsan

Allah’a çağıran, dine ve dünyaya yararlı iş yapan ve "ben müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kim vardır..Fussilet suresi 30-36).

’’Ben müslümanım’’ demek çok güzel bir olgudur..Müslüman olmak insan olmakla eşdeğerdir..Bir yaradan tarafından yaratılmışlığımız ve bu yaratılmışlığa uygun yaşamak zorunda olduğumuz bir bedene sahibiz. Beyin kapasitemizde farklı farklı. 7 sülale genlerle aktarılarak gelinen noktada taşınan hasletleri bilmediğimiz gibi sağlıkla ilgili mirasları da taşıyoruz..Bebeklikten itibaren üstelik kendi yaşam programımızı, önce ebeveynler, sonra çevre ilerleyen zamanlarda da okul etkenleri ile bilerek veya bilmeyerek kendimiz kayıt altında tutmuş oluyoruz. Çocuk saflığı diye adlandıran bölüm ise en masum zamanlar.

Genlerini aldığımız aile mefhumu ilk aşamalarda ilk kurguyu kurgulayan baş senaristlerimiz, dünyayı anlama ve algılamada kalbimizle ve ruhumuzla özümsediklerimizin baş mimarları. Aldığımız akılda aileden öğrenilen akıl. Kalp(sevgi) ve ruh (zihin) öğretileri beden sağlığımızı korumaya çalıştığımız akıl öğretilerinden çok daha zordur. Eğer aile çocuğunun yazılımında iç disiplinini programlamamışsa, sonrasında yaratılıştan gelen dürtülerin kontrolünü sağlayabilmek çok zordur. İnsan hayatında hiçbir zaman özgür değildir. İç disiplini ile dürtülerinin kontrolü sağlamadığı sürece hep dürtülerinin esiri olur. Buda ruhen sağlıklı bir durum olmaz bedelleri ağır olur.

İnsan olmak çok zordur. Nasıl yürütüleceği bilinmeyen bir geminin idaresi çok zordur. İnsan olmada gelişmişliğin bedeli ağırdır çok zaman ister..İyi bir insan olmak hem çok kolaydır hem çok zordur..İnsan zayıf yaratılmıştır dendiğinde zaaflarının üstesinden gelebilmeyi becerdiği kadar güçlüdür, sürdürebildiği zamanlarda da güçlü kalır anlamını taşır.

Şeytanların bağlandığı denilen Ramazan ayında istenen sadece oruç tutmak/aç kalmak değildir. Bir nevi inzivaya çekilmek, kendini dinlemek, görmek bedenen ve ruhen arınmaya gitmektir. Yılın bir ayını İnsani veya manevi anlamda kendine ayna tutma, ne kadar insan olunduğunu anlamadır.

Kuran bir anlamda insanın yaşam kılavuzudur. Ayetler dediklerimiz insanın kendi ile ve yaşamına dair oluşacak güzel bir toplumun oluşabilmesi kurallarıdır..Bu insan olmanın en birinci şartı oku emri ile bilgili olmak, ayetler ile erdemli dürüst ahlâklı saygılı olmak demektir. Bu erdemler bellidir ona göre buna göre şuna göre değişmez. İslâm dini apaçık ortadadır. Ona göre buna göre şuna göre değişmez değiştirilemez. Kuranda anlatıldığı gibi ya dürtülerinin üstesinden gelir insan gibi insan olursun ya da kötülüğü tercih eder şimdilerde dünyada da çok meşhur olan şeytaniliği kötülüğü insana zarar vermeyi seçersin. Olamadığın insanlığın suçunu dine bağlamazsın..O şöyleymiş bu böyleymiş diyerek kendini aldatma yoluna gitmeden kendinle başbaşa yaşarsın.

Her insan kendi yaşamını yaşar kendinden mesuldür.Kim olursa olsun mış gibi yaşayanların etraflarındaki insanları çok cahilde olsalar küçük görerek zarar vermelerinden daha korkuncu olamaz. Kimse inancı ile veya inançsızlığı ile hayatının iç kavgalarının bedelini bir dine veya bir başkasına ödetme hakkına sahip değildir. Ve kimse dört dörtlük değildir. İnsanın insanları yargılaması asla asla söz konusu olmamalıdır. Birçok konuda üstün olmak, kimsenin tepesine binme hakkını vermez. İyi bir insan olmak yaradılanı yaradandan ötürü hoş görmekten geçer. İç dünyası geniş olmayan her insan ne kadar bilgili olursa olsun cahildir.

Ku’ ran’da yer alan bu gibi ayetleri dikkate almalı, erdemli bir insan olmak için çaba harcamalıdır. Ben müslümanım demek ben insan gibi insanım demektir.

       Sağlıkla huzurla nice ramazanlara...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum