içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Hindistan Asya Pasifikte yeni lider olma yolunda

Küresel ölçekte enflasyon, tedarik zinciri gecikmeleri, savaş ve diğer jeopolitik çalkantıların devam ettiği bir dönemde iş dünyasının bu jeopolitik olaylardan ne kadar hızlı etkilenebileceğini hep birlikte görmüş olduk. Çin’in “sıfır vaka” politikası sebebiyle yılın çeşitli zamanlarında Şangay’da uyguladığı kapanmalar nedeniyle sevkiyatlar ve buna bağlı olarak da ticaret uzunca bir süre çıkmaza girmişti.  Evergreen firmasına ait yük gemisinin Süveyş Kanalı’nda karaya oturması ve günlerce süren kurtarma çabaları ABD’nin Çin’e karşı ekonomik savaşında bir adım öne geçme çabası olarak görüldü.Çin’in Avrupa’ya olan ihracatında gemilerinin kullandığı su yolu Süveyş Kanalı’ndan geçiyordu.  Otomotiv sektörü olmak üzere birçok firma çip krizinin olumsuz etkilerini henüz atlatamamışken hemen arkasından gelen  Ukrayna savaşı, enerji fiyatlarında yaşanan maksimal artışlar, Avrupa ülkelerinde beklenen resesyon süreci  küresel ekonomi için uzun bir süre daha devam edecek bir sarmalın işaretçisi oldu.

Hindistan ile Çin, her biri bir buçuk milyara yakın olan nüfuslarıyla, toplam dünya nüfusunun üçte birinden fazlasını oluşturmakta. Birleşmiş Milletler’in beklentisi ise 2023 yılında Hindistan nüfusunun Çin’i geride bırakarak birinci sıraya yükselmesi yönünde. Hindistan, devasa nüfus gücünün yanı sıra aynı zamanda küresel bir insan kaynağı sağlayıcısı konumunda. Bilişim sektörü başta olmak üzere mühendislik, servis ve daha birçok alanda tüm dünyaya yayılmış bir işgücünü temsil etmekte. İngiltere’nin yıllarca süren kültürel emperyalizmi sonucu eğitimli sınıf İngiliz dilini rahatlıkla konuşabiliyor. Çok Uluslu şirketlerin çağrı merkezlerinin seçiminde Hindistan başta geliyor.

Yaklaşık 10 yıl önce dünyanın 11. ekonomisi olan Hindistan, IMF’nin verilerine göre Birleşik Krallık ekonomisini geride bırakarak beşinci sıraya yerleşmiş durumda. Hindistan iş kültürü olarak uzun saatler ve yoğun tempo ile çalışmaya alışmış, detaylara önem veren ve maliyet odaklı bir ülke. Çin’in gelişen orta sınıfı ve yükselen maliyetler nedeniyle on yıl öncesi kadar maliyet avantajı sağlayamaması, ülke politikaları nedeniyle katma değeri yüksek ara mamul ve ürünlere, araştırma ve geliştirme projelerine ağırlık vermesi, Hindistan’ın “yeni Çin”, Afrika’nın ise hızla yükselen nüfusu nedeniyle “yeni Hindistan” olarak konumlanmasına yol açtı.

Hindistan’ın stratejik konumunun yükselişine dair en önemli olaylardan birisi Apple’ın iPhone 14’ün piyasaya sürülmesinden kısa bir süre sonra bu yeni modelin montajının Hindistan’da yapılacağını duyurması oldu. Apple Hindistan’da 2017 yılından beri önceki modellerin montajını yapmaktaydı. İlk kez Çin’e olan bağımlılığı azaltmak ve tedarik zinciri risklerini dengelemek adına yeni bir modeli yerel olarak Hindistan’da üreteceğini açıkladı. Bunun arkasında ABD ile Çin arasında son birkaç yıldır devam eden ticaret savaşı ve çip krizi bulunuyor diyebiliriz. Hindistan’ın 2022 yılı itibariyle küresel sahnenin en kritik aktörlerinden biri haline gelmesinin en önemli sebeplerinden birisi ticaret savaşları, çip krizi ve Tayvan gerginliği ile tavan yapan ABD-Çin gerginliğidir. Bu gerginliğin sonucu olarak ABD, Çin’e karşı denge unsuru olarak Hindistan ile daha yakın ilişkiler kurmayı planlıyor gibi gözüküyor. Tüm bu olaylar ışığında Hindistan’ın 2023 yılı ve sonrasında çok daha önemli bir küresel aktör olacağının altını çizmek gerekir.

Ticaretinin en önemli kısmını Avrupa Birliği ve İngiltere ile yapan Türkiye “batı” ile olan ticaretindeki mevcut konumunu elde ederken on yıllara dayanan işçi göçü ve Cumhuriyet öncesi döneme kadar dayanan tarihi ilişkilerden faydalandı. Şu an  Asya ve Afrika gibi yeni pazarlara açılmak, gerek ihracat, gerekse ithalat yapmak ve bazen de bu ülkelerdeki iyi uygulamaları kendi uygulamalarımızla karşılaştırmak, onları ölçüt almak (benchmark) için stratejik planlar yapılması gerekir. Avrupa dışındaki bu yeni pazarlara açılabilmek ancak ve ancak o bölgeyi, ülkeleri ve kültürlerini yakından tanımakla mümkündür. Aksi halde iş ilişkileri, uzun soluklu bir ticari ilişkiye dönmeden sona erecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum