içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ENERJİ 'Sömürü' Savaşları

Başı Rahmet, Ortası Mağfiret, Sonu ise Cehennem Ateşinden Kurtuluş olan  Ramazan ayında Oruç, Namaz ibadetlerle ihtiyaç sahiplerine yardımlarla, arınma ayını idrak etmiş olmanın Huzuru ile Ramazan Bayramına Hamdolsun Ulaştık.

“Türkiye enerji Üssü”, Irak Kerkük-Musul petrol boru hattı ile başlayan, Batının engelleme çabalarına rağmen Bakü-Tiflis- Ceyhan, Tanap,Türk Akım, Mavi Akım, İran Türkiye Doğalgaz boru hattı, bu hafta Akkuyu nükleer santrala Uranyum peletlerinin gelmesiyle deneme enerji üretimi başlayacak. Her biri 4.5 gram ağırlığında olan uranyum peletleri, 350 kilogram petrole ve 400 kilogram kömüre eşdeğer. 1 kilogram ağırlığında taşkömürü yakıldığında 7 kilovatsaat enerji, 1 kilogram gaz yakıldığında ise 14 kilovatsaat enerji açığa çıkarken, 1 kilogram uranyumdan 620 bin kilovatsaat elde edilebiliyor. Yani bu değer kömür yakıldığında elde edilen değerden 90 bin kat daha büyük bir enerji elde ediliyor. Dört üniteninde devreye alınmasıyla Türkiye elektrik tüketiminin yaklaşık %10 unu tek başına karşılayacak. “Demokrasi aşığı” batının yüzyıllardır enerjide, tıp’ta sanayi’de işine gelmeyince; Savaş çıkarıp bomba olarak, toplu katliamlarda kullandığı, bize gelince çevre, doğa vs ile  Yaklaşık 40 yıldır engellenen Nükleer ARGE yi hayatımızda daha çok göreceğiz. Artan nüfus Sanayi üretimi, Turizm, Ulaşım gelecekte hayatımızda daha çok göreceğimiz elektrikli ulaşım araçları tüketimi olağanüstü arttıracak.

Üretim ve istihdamın lokomotifi, Dünya ülkelerinin refah, rekabet gelişmişlik göstergesi,  güvenlik nedeni  Enerji  ve enerjiye uygun maliyetle  ulaşmak, yeni keşifler, yenilenebilir enerjiden faydalanarak doğayı korumak, karbon ayak izini düşürmek ülkelerin birinci önceliği. İzmir merkez 35 km uzaklıkta ilkokul 5 sınıf dahil gaz lambası ile bitti. Burası Doğu değil İzmir’in bir ilçesi, elektrik yoktu.  Türkiyenin heryerinde olduğu gibi yazlık sayfiye yeri olmasına rağmen sıcaklığın ortalama 35-40 C ta Çeşmealtında yaz kış elektrikler her gün birkaç saat mutlaka kesilirdi, Buzdolabındaki yiyecekler bozulur, esnafın ürünleri, dondurmacının dondurmaları erir zarar ziyan!. Eğlence yerleri gece aniden kesilen elektrik ile moraller bozulurdu.

Elektrik bir gün kesilse neredeyse hayat o gün durmuş demektir. Jeneratörlerle nereye kadar.. İnternet yok, Bankalar işlem yapamaz,  Hastanelerde ameliyat yapamazsınız, diyaliz makinelerı çalışmaz Kan bankalarında gerektiğinde kullanım için kan sakliyamazsınız, eğitim olmaz, iletişim olmaz, ulaşım durur, finans, borsa, Savunma, kısaca hayat olmaz.

Enerji kaynakları açısından yoksul ülkeler arasında olan Türkiye; elektrik enerjisi üretimi amacıyla kullanılan yakıtın yüzde 85'ini ithal ediyor. Ana elektrik enerjisi üretim kaynakları; doğal gaz, nükleer enerji, su gücü (hidroelektrik), kömür, rüzgâr, güneş, bioyakıt, fuel oil ve jeotermal ile enerji çeşitliliği ile birlikte yeni doğalgaz ve petrol saha keşifleri yurtdışı petrol-gaz üretim anlaşmaları yeni alınan 5. nesil sismik ve sondaj gemileri ile enerji konusunda artık birşeylerin değişeceği konusunda ümitvar olmamızı sağlıyor.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre 2022 yılında elektrik üretimimizin, %34,6'sı kömürden, %22,2'si doğal gazdan, %20,6'sı hidrolik enerjiden, %10,8’i rüzgardan, %4,7’si güneşten, %3,3'ü jeotermal enerjiden ve %3,7’si diğer kaynaklardan elde edilmiş.  .

2023 yılı Mart ayı sonu itibarıyla kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı; %30,3’ü hidrolik enerji, %24,3’ü doğal gaz, %20,9’u kömür, %11’i rüzgâr, %9,4’ü güneş, %1,6’sı jeotermal ve %2,5’i ise diğer kaynaklar şeklindedir.

2023 yılı Mart ayı sonu itibarıyla ülkemiz kurulu gücü 104.348 MW’a ulaşmış.

Enerji fiyatları artınca herşey artar, neden son zamanlarda enerji fiyatları Dünya da arttı diye baktığmızda ana nedenleri şöyle sıralayabiliyoruz.

Covid-19 pandemisi, küresel gerilimler, resesyon eğilimi ve özellikle Rusya-Ukrayna savaşı gibi faktörlerin etkisiyle petrol ve gaz fiyatları yükseldiği düzeyleri büyük ölçüde korurken, Türkiye ekonomisinde yaşanan büyüme ivmesi de etkili oldu. Türkiye, 2020’nin ikinci çeyreğindeki yüzde 10,3’lük küçülmenin ardından, izleyen 9 çeyrekte kesintisiz büyüme süreci yaşadı. 2021 yılının tümünde yüzde 11,4 olan büyüme oranı, 2022 yıl ilk çeyrekte yüzde 7,5, ikinci çeyrekte yüzde 7,7 düzeyinde gerçekleşirken, üçüncü çeyrekte yüzde 3,9’le hız kesti. Sanayide, özellikle bu yıl ilk iki çeyrekte kaydedilen büyüme, çarkların hızlanmasına bağlı olarak enerji talebinde artışa yol açtı. Ancak ilk çeyrekte yüzde 8,2, ikinci çeyrekte yüzde 7,9 olan imalat sanayi büyüme oranı, Bakan Dönmezin, doğal gazda yüzde 80 oranında sübvansiyon uygulandığını belirterek “Yani 100 liralık bir faturanın 80 lirasını biz devlet olarak karşılıyoruz.” demesine rağmen Dünya konjonktürü gereği üçüncü çeyrekte yüzde 0,3’te kaldı

Öte yandan; 2021 sonlarında 80 doların altında bulunan ve yıl ortalamasında 70,7 dolar olarak gerçekleşen ham petrol fiyatları, 2022 ilk çeyrekte 100 doları, 2022  Mayıs’ta 115 doları aştı. Son aylarda düşüşe geçen ham petrol varil fiyatı, halen 80-90 dolar sınırında bulunuyor.

Dış ticaret açığının dörtte üçü enerjiden

Türkiye'nin enerji ithalatı faturası 2022 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık %91 oranında artarak yaklaşık 97 milyar dolar oldu. Enerji Günlüğü - Türkiye'nin enerji ithalatı faturası 2022 yılı Aralık ayında bir önceki yıla göre 14 artışla 8 milyar 181 milyon dolar oldu.  

Tam da bu noktada imdadımıza  Karadeniz doğal gazı yetişti  uzun yıllardır yapılan araştırmalarda; vardı yoktu tartışmaları sonucu Fabrikalarda, işyerlerinde evlerimizde kullanıma sunuldu, işçisinden mühendisine emeği geçenlere teşekkürler etmek gerekir diye düşünüyorum.

Türkiye Milli  Enerji Gazhidrat bakımından da çok şanslı bir konumda

Doğada gaz hidratlar baskın olarak Metan gazını içerdiklerinden dolayı “Metan Hidrat” ya da “Doğal Gaz Hidrat” adıyla da anılmaktadır. Yapılan araştırmalar 1 m3 gaz hidratın 164 m3 doğal gaz içerebildiğini ortaya koymuştur. Kendi hacminden 164 kat daha büyük hacimdeki gazı bünyesi içerisine hapsedebilme özelliğinden dolayı gaz hidratlar yakın geleceğin enerji kaynağı olarak değerlendirilmekte, Türkiye ve enerji bağımsızlığı konusunda büyük umutlar beslememize neden olmaktadır.

Doğu Akdeniz Havzasında petrol kaynakları konusunda Kıbrıs-Anamur-Mersin Çanağı ile Lazkiye-İskenderun Çanağı, Batı Kıbrıs’la Antalya koyu arasında Antalya Çanağı, Kıbrıs’ın batısında Teke Derin Deniz Çanağı, Kıbrıs’ın orta güneyinde Baf Çanağı, doğusunda Levant Çanağında yeterli petrol ve doğalgaz rezervi bulunmaktadır. Ayrıca ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nin değerlendirmelerine göre, Güneydoğu Akdeniz’de bulunan Levantini havzası yaklaşık olarak 1.68 milyar varil petrol ve 3,45 trilyon m3 doğalgaz tesbiti yapılan alanlar artan oranda  artmakta. Dünyadaki savaş nedenlerinin %99’u enerji ve sömürü savaşları olduğuna göre  Anlıyoruz ki, “Doğu Akdeniz’deki gazhidrat, petrol ve doğalgaz yatakları bölgeyi stratejik bir enerji üssüne dönüştürmektedir” Türkiye’nin stratejik öneminin  enerji kaynaklarına istinaden Türkiye’nin yıllardır karıştırılmak istenmesinin,  uluslararası güçlerin Doğu Akdeniz’e ve enerji kaynaklarına hâkim olmak isteği ve Ortadoğu’daki bugünkü karışıklıkların ana nedeninin aslında “enerji kaynakları” olduğu açıkça göstermektedir. Doğu Akdeniz petrol ve doğalgaz kaynaklarının transferi Türkiye üzerinden batıya olacağından dolayı, güçlü bir Türkiye istenmemektedir. Bölgedeki aktörlerin asıl hedefi Doğu Akdeniz’deki bu potansiyel enerji üssünün ele geçirilmesidir. Devletimizin üzerine uzun yıllardır oynanan oyunların ve ayrıca terör örgütlerinin bazı dış mihraklar ve uluslararası güçler tarafından desteklenmesinin temelinde, enerji kaynaklarının ve lojistiğinin kontrol altında tutabilme mücadelesi yatmaktadır.

Türkiye Dili, Dini, Irkı bir, Türk Devletleri ile birlikte  enerjinin ve üretimin yeni merkezi mutlaka olacak.

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), veya eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi), Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye'nin üye, Macaristan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkmenistan'ın gözlemci statüsünde yer aldığı Türk devletlerinden oluşan uluslararası işbirliği örgütüdür.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum