içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Tesla, Haarp, Deprem ve Galileo!

Nikola Tesla… 10 Temmuz 1856 günü Avusturya İmparatorluğunda (günümüzde Hırvatistan) Lika ilçesinin Smiljan kasabasında Sırp kökenli olarak dünyaya geldi, doğduğu ülkede 28 yıl yaşadı ve 7 Ocak 1943 günü ABD vatandaşı olarak öldüğünde, 87 yaşında idi. 87 yıllık ömrü, “elektrik - makine mühendisi, fizikçi, mucit ve fütürist” olarak özetlenir. Ne demek, fütürist? “Gelecekçi!”  

28 yaşında (1884) ABD’ye göç eden “gelecekçi” Tesla, altı yıl sonra (30 Temmuz 1891) ABD vatandaşı olur… Bugün, çok daha ileri düzeyde geliştirilerek gündelik hayatımızda kullanmakta olduğumuz sayısız elektrik ve elektronik cihazların mucidi ve patent sahibidir…Tesla, henüz 43 yaşındayken (1898) dünyada ilk kez uzaktan kumanda ile yönetim sistemini bir araca uyguladığı gibi, bir yıl sonra da (Mart 1899) yine ilk defa kendi laboratuarından uzaya ses dalgaları gönderen ve uzaydan aldığı kozmik ses dalgalarının kaydını gerçekleştirendir…       

Bugüne değin bilmeyen–ilgilenmeyenler için, “Gelecekçi Tesla”yı Google’a sormak ve öğrenmek, yeterlidir. Ölmezden önceki son zamanları içerisinde “Teleforce Silâhı” adını verdiği bir çalışma yürütmekte olan Tesla'nın ölümünden iki gün sonra ABD “Federal Araştırma Bürosu" (FBI), Yabancı Mülkiyet Sorumlusu’na, Tesla’nın eşyalarına el koyma emrini verir ve bütün belgelerine, çalışma notlarına ve “Gelecekçi çizimlerine” ABD tarafından el konulur. “Teleforce Silâhı”nın bir diğer adı da, “Ölüm Işını”dır…   

“Ölüm Işını”; parçacık ışınları tek bir noktaya yönlendiren elektromanyetik bir silâh olarak yüzlerce metre öteden “büyük yıkımlar yaratabileceği!” ve hatta “uçakları düşürebileceği” şeklinde de yorumlanıyor...     

Tesla’nın, hiç kimsenin fark etmeden kullanabileceği bu silâhı gerçekten icat ettiğine dair hiçbir kanıt yok, ancak, ölümünün ardından FBI’ın Tesla’nın çalışmalarına el koyduğu da bilinmektedir…     

1993 yılından başlamak üzere; ABD Silâhlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından ortak yürütülen bir program var. Kısa adı “HAARP”. Açılımı: “High Frequency Active Auroral Research Program”. Türkçe karşılığı ile “Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı”…  

“HAARP”a yönelik ilk iddialar, 17 Ağustos 1999 günü Türkiye – Gölcük’te yaşanan deprem sonrasında gündeme gelir ve HAARP’ın bu depremi tetiklediği söylenir. Gölcük depreminin üzerinden, dört ay geçer…     

İran; 8 Ocak 2020 gününün gece yarısı, ABD'nin Irak'ta Anbar eyaletindeki Ayn el Esad hava üssüne ve Erbil'de Amerikan askerlerinin bulunduğu hedeflerini en az 22 balistik füze ile vurur. Gölcük depreminden sonra bu kez; İran’ın ABD üslerine füzeli saldırısının ardından bu ülkede yaşanan “depremler” ve “uçak düşmesi” sosyal medyada “ABD, HAARP silâhını devreye soktu” iddialarını yeniden gündeme taşır…   

Kıssadan hissesi: Yaşadığımız son deprem felâketinden hemen sonra TESLA ve HAARP üzerine olan şüpheler, düşünceler ve tartışmalar yeniden güncelleşti. Olabilirliği üzerine değerlendirenler de var, hiç tartışmadan kestirip atanlar, “komplo teorisi” diyenler…    

Bu şüpheler ve tartışmalar üzerine aklıma; 391 sene önce (1632) Engizisyon Mahkemesi tarafından yakılarak ölüme mahkûm edilen, ancak, “Dünya dönüyor” sözlerini (canının haklı bağışı nedeniyle) mahkemeden özür dileyerek geri almak mecburiyetinde yakılmaktan kurtulan Galileo’nun, öğrencilerine söylediği sözleri geldi:-“Ben, ‘dönmüyor’ desem de, dünya yine dönüyor!” Sonunda haklı çıkan; İtalyan astronom, fizikçi, mühendis, filozof ve matematikçi Galileo olmadı mı?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum