içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Milliyetçilik (Kavmiyetçilik) Ve Irkçılık Üzerine 1

Anadolu Coğrafyası Atalarımızın olağanüstü fedakârlıkları ile büyük bedel ödeyerek bize hediyesi olan KARA PARÇASI; YURT olmuş, Vatan olmuş, Ülke olmuş, Türkiye Olmuş. Anadolu’nun bize Vatan olması bin yıldan fazla bir geçmişi vardır. Vatan olması çok kolay olmadı elbette. 1070 yılı ve öncesi yıllarda Orta Asya’dan batıya göç eden Türk Boyları ile Mezopotamya’dan Kuzeye göç eden Kürt Beyleri (Aşiretleri) Kaderleri Anadolu’da kesişmektedir.

Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinde “ANA TEBA” (Vatandaş) olan Türk Boyları ile Kürt Beyleri (Aşiretler) yıllar/yüzyıllar içerisinde; Anadolu’ya; Kuzeyden, Güneyden, Doğudan ve Batıdan çok sayıda HALK ya BASKI ya da UYGUN YAŞAM şartları için ANA TEBA‘ ya katılmış, bu durum yüz yıllarca sürmüştür. Atalarımız ve Devlet Geleneğimiz Anadolu topraklarında Devletler (Teşkilat) olarak yaşama devam ederken; Çok sayıda Irkı, Dini ve Mezhebi de bir arada tutmanın yollarını aramışlardır. Bunun için de çok sayıda Irk ve Dinsel (Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Mezhepler, vd. ) yapıyı bir arada tutmak (toplamak) için en uygun Teşkilatlanma Şeklinin; “Ümmet Kavramı” ile aynı çatı altında toplama ve kavgasız ve de az hasar ile yaşamanın mümkün olduğunu yaşayarak göstermişler.

Yani “ORTAK PAYDA” Vatan olmuş, Devlet olmuş, Ülke olmuş, Din olmuş, Mukaddesat olmuş, Aynı Keder ve Tasa olmuş. * Ana Teba olan Türk Boyları ve Kürt Beyleri (Aşiretler) dışında; Araplar, İspanya Göçmenleri ( Çoğu Yahudi Asıllı ) Çerkesler, Gürcüler, Boşnaklar, Çeçenler, Balkan Göçmenleri (Selanik, Gümülcine, Bulgar, Bosna, Arnavut, Girit, vd. ), Kafkasya Göçmenleri (Kırım, Uygur, Ahıska, vd. ), Afgan Göçmenleri, vd. Aslına bakılır ise Türk Boyları da Kürt Aşiretleri de 1000 yıl öncesi için Anadolu’nun göçmenleridir.

Tarihsel süreçte bedeller ödeyerek Anadolu’yu Yurt edinmişlerdir. 500 yıl, 300 yıl, 200 yıl, 100 yıl, 50 yıl, 30 yıl ve 5-10 yıl öncesinde Anadolu’ya gelip halen Göçmen veya Muhacir olarak hitap edilen, tasnif edilen Milletler (Irklar) neden “Yabancı Düşmanlığı” yaparlar anlamak mümkün değildir. “Misafir misafiri istemez, ev sahibi ikisini de” Atasözümüz ne kadar da anlamlı ve tam da yerine oturmuş. “Ana Teba” olan Türk Boyları ve Kürt Aşiretlerinin dışındaki herkes Anadolu Topraklarında Misafir iken neden “Yabancı Düşmanlığı” yapar? Sorusunun cevabı yine atasözümüzde saklı. Atasözü elbette konuyu özetliyor ancak gerçek şudur ki; Çok sayıda Irk ve de Mezhebi bir arada tutmanın en zor tarafı Emperyalizm için çok kolay bir maşa olmasıdır.

Türkiye Devleti; Çok kısa zaman öncesinde hepimizin çok rahatlıkla hatırlayacağı hemen Güneyimizde BÜYÜK BİR KATLİAM yaşandı. Ve Ülkemiz Tarihi Misyonu çerçevesinde Din ve Irk kardeşlerine kucak açtı. Suriye İnsan Hakları Ağının (SNHR) raporuna göre; Suriye’ nin Hama il merkezinde “2-28 Şubat 1982'de gerçekleşen katliamda en az 30 bin sivil can verirken” alıkonan en az “17 bin sivilden haber” alınamadı. Bu Katliamı yapan ESAD REJİMİ iken, Batı ve Emperyalist Güçler her nedense “Suriye Demokratik Güçleri” adı altında Katlettikleri Toplumun ( Halkın) bir kısım fertlerini şimdi de silahlandırarak, Emperyalist Emelleri için kullanmaktadır. Yine aynı Batı ve Emperyalist Güçlerin himayesindeki Saddam Hükümeti; Irak’ ta Halepçe Katliamı veya Halepçe'ye zehirli gaz (Sinirli gaz çeşidi olan hardal gazı) saldırısı ile 1986-1988'de Irak'ın kuzeyinde Kürtlere karşı düzenlettiği Saldırıda “3.200 ile 5.000 arasında kişi öldü” ve “10.000 ile 7.000 arası sivil yaralandı”.

Türk Devleti Tarihteki Misyonu ile yine bir kez daha Güney Sınırına dayanan Mazlum ve Mağdur Kardeş Irak Halkına kucak açan tek Ülke olmuştur.

Nitekim 1.Dünya savaşı da (Bir Sırp’ın öldürülmesi) 2.Dünya savaşı da (Alman Faşizmi) Günümüzdeki birçok Bölgesel Savaşlar ve İç Karışıklıkların çok sayıda sebepleri vardır ancak ana sebep Kavmiyetçilik (Irkçılık) olduğu da Tarihsel bir gerçektir. Selam ve dua ile

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum