içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Desteklediniz Seçtirdiniz Ama İşiniz Bitmedi ! - 1

Bizim Ak Parti milletvekilleri ve teşkilat mensupları ne hikmetse elin tavuğunu kaz, tezgahçıları da Ak Partili sanıyorlar bunlara sarmaşık gibi sarılıyorlar, ağam, paşamsın diyenlere kanıyorlar tıpkı mevcut ekipte çok değerli oda başkanı varken birlik seçiminde aşağıda marifetlerinden söz edeceğim İzmir Esnaf Birliğine başkan yaptıkları Yalçın Ata’ya aldandıkları gibi.

Aldananların başında Ak Parti’nin kurmayı İzmir’in Binali Yıldırım abisi, teşkilattan gelen, Yıldırım’ın yakışıklı kurmayı benimde biraz hemşerim ve dostum olan Atilla Kaya, piyangodan çıkıp İzmir teşkilatında ağırlık kazanan, herkesin oğlum asker, polis olacak, ticari bağım var diye kaçtığı dönemlerde bu patiye emek veren kurucularını dahi tanımayan Ceyda Bölünmez hanımefendi ve birde Ankara’dan koşarak gelen Yozgat milletvekili Adülkadir Akgül var Akgüle devamı yazımda ayrı yer verecegim.Evet sizlere sesleniyorum dikkat çektiğim konuları bir araştırın anlayamadıklarınız olursa da bana sorun.

Sorun çünkü bu Ak Parti’de herkesin kaçtığı dönem hamama odun taşıyan benim gibi gönül erleridir; Yıkananlar ise mevcut milletvekilleridir, ben bu partinin kurucusuyum başkanlık divanında da üç dönem görev yaptım, bu mahalde esnaf teşkilatlarında bir ömür tükettim, Refah -Yol hükümeti gibi sağ hükümetlere meydan okuyan Refik Baydur’ un kitabında söz ettiği, -Kılıçdaroğlu da Baydur abisinden feyz almış olacak ki iş adamlarımıza beşli çete sözünü ağzında çürümeyen sakız yapmıştı- iş adamlarımız İngiliz değil bu ülkenin değerleri;

Evet söz konusu o kitapta  beşli çetenin bir  ayağı olan esnaf teşkilatlarının en üst kurulu olan TESK’ in o dönem başkanı olan ve  CHP’ nin sözüm ona esnaf temsilcisi Derviş Günday ve CHP’ nin İzmir esnaf temsilcisi olan İzmir Esnaf  Birlik başkanı M. Ali Susam ile savaş yaptım. Günday dünyaya örnek olacak milyarlık davalar açmıştı. Susam’da 10’un üzerinde dava açtı, her ikisi hakkında yazdıklarım yüce yargı tarafından doğruluğu tescil edildi çok şükür emellerine ulaşamadılar ve susturamadılar.

Derviş Günday yaptığı usulsüzlüğün hesabını verdi. Milyarlarca lirayı kuruma geri ödedi. Susam’a gelince, öne sürdüğüm iddialarıma iftira ve isnat dedi ama mahkemeleri inandıramadı tam 7 yıl ceza aldı. M. Ali Susam ve Zekeriya Mutlu’nun tetikçisi olan ve Ayakkabıcılar Odasını CHP’nin yan kuruluşu yapan bugün ise Ak Partili görünüp bu partinin milletvekillerinin desteğiyle seçilen Yalçın Ata’ da Ak Partili milletvekilleri istediği kadar sahip çıksalar da yaptığı yanlışların hesabını verecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yeri ve kariyeri ne olursa olsun Beytül mala el uzatan, kamu zararına sebep olan, devleti zarara uğratan, hizmet değil ikbali için koltukları işgal edenlere müsamaham yoktur!

Sayın vekiller beni tanıyorsunuz, Ceyda Hanım fazla tanımasa da ben sanayiciyim. Benim gazeteci olmama sebep siyaset kurumunda görev almam ve kamu nitelikli esnaf teşkilatlarında başkanlık yapmamdır. Bu kurumlar hizmete araçtır, ikbale araç değildir. Yaşanan bazı olumsuzluklara engel olamadığım ve etkili ve yetkili yerlere duyuramadığım için yazar oldum gazeteci oldum. kırk yıldır yazıyorum ellinin üzerinde dava açtılar hepsi de CHP’li. Ak Partili arkadaşlar lütfen sizler de dava açın. Yalçın Ata’da M. Ali ve Zekeriya abisinin gözüne girmek, kadrolarına katılmak için davalar açmıştı…

Amaç üzüm yemekti üzümü yediniz!  Esnaf teşkilatlarını babasının şirketi görüp çiftlikleri gibi kullanan, esnafın geleceği olan değerlerini yok eden M. Ali Susam ve Zekeriya Mutlu’yu gönderdik. O zaman 121 milyon ABD Dolarına yakın serveti var iken yok edilen BESAŞ’ın, bugünün parasıyla 350 milyon lira değeri olan ve kaşla göz arasında Doğan gurubuna 70 bin metre karesini ve kalan 30 bin metre karesini de son günlerde sattıkları sanayinin kalbi olan Sarnıçtaki 100 bin metre kare arazinin hesabını sorun. Madem suyun başına sizin adamınız(!) geldi, haydi bakalım…

Okurlarım yazılarımın uzunluğundan şikâyetçi oldukları için burada kesiyorum, lakin desteklediğiniz, benim gibi yüksek ilkokulu mezunu dahi olmayan, ama değil mezun olmak ziyarete bile gitmediği halde sosyal medya ve resmi kurumlarda İzmir üniversitesi mezunu olduğunu söyleyen ve deprem bölgesine bütün ayakkabıcı esnafının 10.400  çift ayakkabı gönderdiği halde televizyona çıkıp “60 bin çift ayakkabı gönderdim” diyen namı- diğer Yalçın Ata’nın marifetlerini devamı yazıma bırakıyorum, lütfen izlemeye devam edin, yönetime seçilen arkadaşlar sorumluluğunuzu bilin!

D. Günday, M. Ali Susam ve Mutlu’nun yanlışları karşısında mücadele verirken sessiz kaldığınız gibi bunların ruh ikizi olan Yalçın Ata karşısında da sessiz kalırsanız ve geçmiş yönetimin yanlışlarının hesabını sormaz iseniz iki elim yakanızda olduğu gibi kalemimi de gözünüze dayarım haberiniz olsun…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum