içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Siyasetçilerin Derdi Seçim Halkın Derdi İse Geçim

Ülkemizde siyasi partiler sözde demokrasinin vaz geçilmez unsurudur…Tabi ki yersen.Halk iradeside her şeyin üstünde…Buda sözde. Ülkemiz de bu sözler hicaz makamında bir şarkı, şarkı çünkü sorun sistem. Yürürlükteki siyasi partiler ve seçim yasalarının bir gereği olarak parti genel başkanlarının, listeye yazdığı genel müdürler başta olmak üzere üst düzey kadroları yandaş- bağdaş- eş ve dostu çok affedersiniz eşek gibi gidip seçeceğiz. Seçtiklerimizde halkın değil genel patronların hınk deyicileri ve milletin vekili değil milletin efendisi olacaklar, değişen koca bir sıfır. Seçilecek vekillerin bir çoğu da dokunulmazlık zırhı için bol para verenler olacak…

Seçim sathına girdik, maraton başladı kimine yakışmış kimine yakışan kimine de emanet gibi duran lacivert elbiseler çekilmiş partilere koşan koşana, liyakat ehliyet önemi değil sadakat yeter! Vekil olacaklar zaten belli, koşanların bir çoğu kimi reklam, kimi makam, kimileride şan şöhret için koşuyor. İletişim çağındayız, sosyal medya en iyi araç: Hepsinin tanıtımı tornadan çıkmış gibi sloganları aynı, ”Millete olan sevdamdan dolayı”…“Bilgi birikim ve donanımlarımla  devlet ve milletime hizmet için inandığım partiyle bu yola çıkıyorum” falan filan… Bunlara çüş ve kısa kesinde sobaya odun olun diyorum, çünkü birçoğunun neye inandıklarını biliyorum.

Mevcut sistemle partilerin aday tespitleri‘genel patron’ ve ağırlıkla üst düzey kadroların adamları ve bol para verenler arasından listelerde yerini alacaklar, diğerleri ise hizmet için değil kaymakamsa vali, doktor ise başhekim ya da sağlık müdürü, bürokratlar ise bir üst makama terfi için aday adayı oluyorlar. Bir de kartvizit meraklıları var bunlar da reklam için koşuyorlar…Bunların kartvizitlerinde şu ve bu dönem A-B parti millet vekil aday adayı yazacak ve bunu da kullanacaklar…

Tabloya baktığımız zaman donanımlı ilim, bilim adamı değil;avukatsa üç müvekkil bulamamış, tüccarsa bir baltaya sap olamamış has bel kader bir partiye girmiş partiyle kişilik ve kimlik kazanmış, yaptıkları yapacağının teminatı olacak kayda değer hiçbir şeyleri yok…

Örneğin, uzmanlık alanım olması hasebiyle Esnaf Sanatkar ve Kooperatifçilik Genel Müdürü Necmettin Erkan. Bu delikanlı hangi marifetinden ya da icraatından dolayı Ak Parti’den aday adayı olmuştur, pek anlam veremedim! Esnaf teşkilat seçimlerine müdahil olup oyun kurmayı acaba icraatından mı sanıyor bu delikanlı? Denetlemekle sorumlu olduğu bir oda başkanına ait otelde taziye töreni yapan bu delikanlının milletvekilliğinde neler yapacağını düşünemiyorum bile…Gözüm üzerinde senin için özel ilgileniyorum delikanlı. Devamı yazılarımda ilgileneceğim o kadar aday adayı olan içi başka dışı Ak partili bürokrat varki!

İzmir’e gelince, milletin vekili sandığımız, parti patron ve ağır toplarının millete seçtirdiği 28 milletvekili var, bunun 8’i Ak Parti’nin bunlar da partiye gönül vermiş üyelerin değil sadece partide hegemonya kurmuş ağa ve teşkilatların vekilleri…Mensubu olmaktan onur duyduğum Ak Parti ve yalnız adam sayın R. Tayip Erdoğan’a gönül vermiş birisi olarak söylüyorum, benim gibi partiye gönül vermişlerin mevcut milletvekilleri ve onların teşkilatlarıyla zerre kadar gönül bağı kalmamıştır. Umarım tekrar bu kadroları partiye gönül vermişlere seçtirmezler, eğer aksi olur tekrar bu kadrolar dayatılırsa Cumhurbaşkanına tamam vekillere oy yok! Vekil sayısı de 3+3= 6’ya düşer, bunu da hep beraber görürüz.

Sayın Cumhurbaşkanı yaş olarak benden küçüktür, filinta gibi delikanlıydı bu günler yaşlı dede oldu. Sebebi ise gece gündüz Avrupa, Asya koşmasından, her yiğidin taşıyamayacağı yükü taşımasından filan değil, mirasını yiyen iki yüzlü asalaklar yüzündendir. Bu reklam ve ikram peşinde olan ve mirasını yiyenler partiyede zarar vermektedir…

Ben yazarlık ve TV programları yapıyorum. Basınla olduğu gibi halkla da iç içeyim, kamu nitelikli kurumlarda uzun yıllar başkanlık yaptım. Bunun yanında ticari işletmemde 300’e yakın insana istihdam sağlıyorum. Dolayısıyla mahiyetimde çalışanların aileleri ile birlikte iki bin kişiylede akraba oldum, ortamı yakinen takip ediyorum.

Görüştüğüm vatandaşların rahatsızlığı tepkisi Sayın Cumhurbaşkanımız değil teşkilat ve mevcut vekillere. Bunları açık açık söylüyorlar, en basit mahiyetimde çalışan partiye gönül vermişler dahi Sayın Cumhurbaşkanına tamam ama bu vekil ve bu teşkilatlara hayır diyorlar. Ankara’nın şapkasını önüne koyup düşünmeleri gerekiyor.

Bu vekillerin atadığı kırk yüzlü bürokratlar, bilim yuvası olan Üniversitelerde film çeviren rektörler, siyaseti ticarete dönüştüren teşkilatların partiye verdiği zararı Erdoğan düşmanı olan ne muhalefet ne Amerika ne de Avrupa veremez. Milletin tepkisi sayın Cumhurbaşkanına değil mevcut kadrolaradır. Bu millet ülkemizin geleceği açısından sayın Cumhur başkanımızı seçecek ama maalesef TBMM’de milletvekili sayısı düşecektir, yol yakınken alan tespitlerime dayanan bu uyarım umarım dikkate alınır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum