içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Ezber bozan seçimin adayları yapay zekâdan mı?

31 Mart Yerel seçimlerinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel: “belediye başkan adayı belirlemede Yapay Zekâya sorduk” demişti. Aday belirlemede yapay zekâ mı başarılı oldu, yoksa tüm Türkiye de insanların yaşadığı ekonomik sıkıntılara duyarsız kalan iktidara der verme mi öne çıktı?

Bu seçim daha çok konuşulacak. Seçim kazanan CHP vatandaşlara ne verecek. İktidar verilen derslerden ne çıkaracak ve insanların ekonomik ve hayat şartlarında yaşamaları için gerekli düzenlemelere gidecek mi? Bir de AK Parti Kadrolarında çok gereksiz ve başarılı olmayan kişilerin koltuk sahibi oldukları ve koltuklarda ki kişileri ödüllendirmek yerine değişim başlayacak mı?

Aradan geçen 36 yıl sonra, 1989 seçimleri benzeri ezber bozan, kazananların bile beklentisini aşan bir yerel seçim yaşandı. Demokrasi adına, çok başarılı bir seçim oldu. Hatta sonuçlar, yıllarca sandıklara gölge düşürenlere, her seçimde hatayı kendinde aramadan “Oylar çalındı” diyenlere ders olacak bir seçim oldu…
Peki, genel seçimlerin üzerinden 9 ay geçmesine rağmen yerel seçimde sandıklardan CHP'yi bile şaşırtan sonucun çıkması ne anlama geliyordu?
İşin sırrı hayat pahalılığından emekliler meselesine, partinin halka ilişkisinden aday belirleme sürecine kadar birikmiş onlarca soruna halkın verdiği tepkide ve büyük oranda güçlü iktidarlara karşı muhalefet arayışında yatıyor. Halk yerel seçimi bir “İktidara uyarı” olarak değerlendirdi. Hizmeti değil, hayat pahalılığından sıdkı sıyrıldığı için iktidara mesaj vermeyi ve insanların yaşama standartlarının yükseltilmesi konusu öne çıkarılıyordu…

Tabii sadece iktidara değil, yıllar sonra birinci parti yaptığı CHP'ye mesaj verirken diğer muhalefet partilerine de ders veriyordu.
Halkın mesajını doğru okuyan ve sıcağı sıcağına balkon konuşmasında değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmasında benzer bir sonuç çıkartıyor ve şöyle diyordu:
“31 Mart bizim için bir bitiş değil; aslında bir dönüm noktasıdır. 31 Mart mahalli idareler seçimlerinde de Türk milleti yine sandığı vesile kılarak mesajlarını siyasetçilere ulaştırmıştır. Biz de partimizin organlarını açık yüreklilikle değerlendireceğiz, özeleştirimizi cesaretle yapacağız. Sandık sonuçları bize ülkemiz genelinde mahalli idarelerde irtifa kaybı yaşadığımızı gösteriyor. Elbette yerel bazda yaşanan bu gerilemenin sebeplerini ayrıca masaya yatıracağız.” Diyordu…

Bu seçimlerin en çarpıcı sonucu CHP'nin sadece büyükşehirlerde değil Anadolu şehirlerinde de patlama yapmasıydı. Bunun birçok nedeni vardı. En önemlisi de büyük oranda AK Parti seçmeni olduğu tahmin edilen yüzde 10'luk bir seçmen kitlesinin sandığa gitmemesiydi. İkinci sırada daha önce CHP'yle ittifak veya işbirliği yapan İyi Partili ve DEM Partili seçmenlerin (gizli anlaşmalarıyla) önemli oranda CHP'ye oy vermesiydi. Bu kaymanın İyi Parti ve DEM Parti'yi iç kavgaya götüreceği görülüyor. Bunu daha sonra göreceğiz…

DEM Partili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Meral Danış Beşdaş açıklıyor:“Bu oylar Ekrem İmamoğlu’nun değil. Dem partililerin verdiği oylardır.” Bu Türkiye genelinde de CHP’ye verilen oylarda aynı şekildeydi…

Ortaya çıkan bu tabloda en önemlisi de seçmenin iktidar karşısında güçlü bir odak arayışı, hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısının iktidara ders vermekti. Halk, parçalı, birbiriyle didişen muhalefet yerine tek bir adres istedi. Altılı Masa'da bunun başarılmadığını gördü ve devreye girip işi sandıkta başardı.Hatta küçük-büyük bütün partileri de büyük oranda siyaset sahnesinden sildiği görüldü...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum