YRD DOÇ OĞUZHAN KAVAKLI

İzmir’li gazeteciler 23 Haziran 2021 Çarşamba günü sandığa gidiyor. 950 civarında gazeteci oy kullanarak yeni yöneticilerini seçecek. İki eski yönetimin devamı ve karşılarındaki  iki liste olmak üzere toplam dört grup  bu güzide meslek çalışanlarından oy almaya çalışacak. Listelerin hepsinde de  çok değerli arkadaşlarımız var.

Mevcut yönetimden şikayetler, yeni yönetimden beklentiler haline geldi. En büyük yakınmalar şeffaf olmadıkları ve adaletli davranmadıkları; Cemiyetin Gazetesinin tarafsız olmayıp, kuruluş amacına uygun yayınlar yapmadığı yolunda. Onun için bu seçimde gazeteci arkadaşlarımız seçilecek adaylardan öncelikle  adalet, şeffaflık ve özgür düşünceye saygı bekliyor. Seçilenlerin her önemli kararının üyelere duyurulması, hatta gerekirse tartışmaya açılması gerekir. Zira geçmiş dönemde  yönetimi eleştiren dört arkadaşımızın mahkemeye verilip tazminat talebinde bulunulması hepimizi üzdü. Herkes bilir ki, eleştiri her üyenin doğal hakkıdır. Yönetimin görevi de, onları disipline sevketmek, mahkemeye gitmek değil, eleştirilere saygılı bir biçimde cevap vermektir. Basın özgürlüğüne halel getirmek, mesleğin kurallarını da reddetmektir.

Şimdi davanın sonucunu merak ediyorsunuz değil mi? Hemen söyliyeyim dava açan cemiyet yönetimi yerel mahkemede kaybetti. Bölge İdare Mahkemesine/İstinafa gittiler orada da kaybettiler. En son Yargıtaya gittiler orada da kaybettiler. Dava devam ederken bu arkadaşlarımıza bir yıl üyelikten uzaklaştırma cezası verdiler. Kendilerini tatmin ettiler. Ancak, bunun da bir bedeli olduğunu akıllarına getirmediler. Şimdi sıra, mahkeme kararıyla haksızlıkları tescil edilen; Bir yıl Hak mahrumiyeti cezasının tazminat davası açma hakkı Mehmet Ali Okumuş, Murat Eştürk, (Önder Sümer), Fazlı Oğuzhan’da. Bu defa, Yargıtay kararıyla haklı bulunan bu arkadaşlarımıza tazminat ödemek zorunluğunda kalabilirler.  

Çok tuhaf. Üyelerin basın kartlarından, fiili hizmet zammına (Yıpranma hakkı), 212 Sayılı Baın-İş Kanunundan 5187 Sayılı Basın Kanununa kadar birçok konuda sorunu varken, Ne zaman işsiz kalacağım korkusuyla yaşarken yönetimin üyeleriyle uğraşması çok çirkin.  

Şu anda 11 bin 157 gazeteci işsiz. Son 5 yılda 3 bin 804 gazetecinin basın kartı iptal edilmiş durumda. 180 ülke arasında basın özgürlüğünde 157’nci sıradayız.Daha neler neler… Bizim cemiyetimiz üyeleriyle uğraşıyor. Haklı olsalar bari !     

Bu arada İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyesi olmak için bütün koşullara uyduğu halde, üyeliğe kabul edilmeyen arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımızın saç rengi mi, göz rengi mi tutmadı merak ediyorum. 

Bazı grupların, seçimi kazanmak için belediyer, İşveren kuruluşları ve STK’lardan yardım istemesi ise çok yanlış. Bu talepte bulunmak, bulunanın özgürlüğünü peşinen ipotek altına almaktır.

KURUMLARIN  BASIN DANIŞMANLARI 

Kulağımıza gelen duyumlara göre, seçimde basın kartı olmayan 200 arkadaşımıza oy kullandırma formülleri  aranıyormuş. Bu durum tüzüğümüze aykırı. Basın Kartı olmayanlar cemiyetimize üye olamaz ve de seçimde oy kullanamaz. Ancak seçim sonuçlandırıldıktan sonra, bir tüzük değişikliği kongresi yapılarak, bu arkadaşlarımızın sorunlarına çare bulabiliriz. Bu arada başka hatalarda düzeltilerek, yönetimlerin keyfi uygulamalarının önüne geçebiliriz. Çeşitli kuruluşların basın danışmanlığını yapan arkadaşlarımızda fiilen gazetecilik yapmaktadır. Gazetecilerin bütün haklarına onların da sahip olması gerekir. Cemiyetten bu konuda da bir çalışma beklenmektedir.

Güçlü bir cemiyet ve şeffaf bir yönetim istiyoruz. Tüm arkadaşlarımıza hayırlı ve uğurlu olsun…