içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

'Leb Demeden Leblebiyi Anlamak' Artık Çok Zorlaştı

Josef Johann Wittgenstein çoğumuzun bildiği gibi, Avusturya doğumlu bir filozof ve matematikçidir.Wittgenstein, Mantık ve dil felsefesi konularında yaptığı çalışmalarla modern felsefeye önemli katkılarda bulunmuştur. 20. yüzyılın en önemli filozoflarından sayılır.

Bugünlerde her birimiz konuşur ya da yazarken Wittgenstein gibi hassas olmalıyız. Yani söylemek istediğimiz her şeyi tane tane, açık ve seçik,  herkesin, cahil olanın bile anlayacağı kadar aleni söylemeli ya da  yazmalıyız.

Çünkü yaşadığımız çok ama çok büyük ard arda iki deprem, her birimizde tramvaya sebep oldu. Psikolojimiz etkilendi. Çok daha hassas olduk. Bu durum bir birimizi yanlış anlamaya sebep  olabilir.

Çok sıkı dostlar birbirleriyle konuşurken "leb demeden leblebiyi anlar ", ancak sosyal medyada yazıp çizdiklerimiz herkese ulaşıyor.  Bu da bizim  " leb " demeyle doğru anlaşılacağız anlamına gelmiyor.

Yani sosyal medyayı sadece sıkı dostlarımız okumuyor. O yüzden "metafor" dediğimiz dolaylı anlatıma yönelirken ya da imgeleme yaparken bile çok ama çok dikkatli olmamız gerekir diye düşünüyorum.

Zira, sanırım pek çoğumuz radarları açmışız nerede olumsuz anlaşılabilecek kelime varsa onu cımbızlıyor gibiyiz.

Herkes çok çok hassas.

Muhtemelen bu tramvayı uzun bir sürede atlatacağız, o yüzden her birimizin bu hassasiyeti gözetmemiz gerekecek diye düşünüyorum.

Eylemlerimizden sorumluyuz:

“Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.”

(Hucurât Sûresi, 6)

Allah'ın elçisi Hz.Muhammed (Rasûlullah),ﷺ şöyle der:

“Kişiye günah olarak her duyduğunu söylemesi yeter.” (Ebû Davud, Edeb 80)

Bunun yanısıra Rasûlullah(barış onun üzerine olsun) ﷺ yine der ki:

“Hiç biriniz Allah’ın kendisini affedeceğini ümit etmeden ölmesin." (Müslim, Cennet 81)

Ancak her ne günah işlersek işleyelim Allah'tan ümit kesilmez. Bunu Kur'an-ı Kerim'de yer alan ayet den öğreniyoruz:

“Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.”

(Zümer Suresi,  53)

Ölümden kaçış yok. Yeterki tevbe (Allah'a yaptığımız kötülüklerden pişman olduğumuzu ve tekrarından kaçınacağımızı beyan) edecek vaktimiz olsun!... Ölüm ansızın kapımıza dayandığında değil, normal zamanımızdaki tevbe makbuldür diye biliyorum. Hüküm Allah'ındır.

Aynı Surede devam eden ayet der ki:

"Azap size gelip çatmadan önce rabbinize yönelip O’na teslim olun; sonra kimseden yardım göremezsiniz."

(Zümer Suresi,  54)

Zira ölüm ansızın geliyor…

"Hiç farkında olmadığınız bir sırada azap ansızın başınıza gelmeden önce rabbinizden size indirilen en güzel hükümlere uyun"

(Zümer Suresi,  55)

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum