içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Koronavirüs Gölgesinde Bayram

Türkiye’miz bu hafta iki bayram ve bir mübarek geceyi yaşıyor. Hafta başında 19 Mayıs Atatürk’ü Anlama Gençlik ve Spor Bayramını kutladı. Hemen ertesi gün dinimizin çok önemli gecelerinden birini Kadir Gecesini yaşadık. Hafta sonundan itibaren de mübarek Ramazan Bayramını idrak edeceğiz.  Geçen yıl ve daha evvel zamanlara baktığımızda her ne kadar çocukluğumuzun bayramlarını yaşayamasak da yine de hem 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını hem Kadir Gecesini hem de Ramazan Bayramlarını gelenek ve göreneklerimize göre kutlamak, idrak etmek imkânını bulabiliyorduk. Lakin 2020 yılı Korona virüsün tüm dünyanın başına bela olduğu kâbus gibi bir yıl oldu ve o kâbus hala devam ediyor. 

 

Tüm dünyayı saran Korona virüs yine tüm dünyada hemen her ülkenin yaşam koşullarını, alışkanlıklarını bir anda değiştirdi. Dünya birdenbire küçüldü ve hayat çok hızlı biçimde her alanda kulvar değiştirmeye başladı. Milletimizin yüzyıllar içinden süzülüp gelen güzel gelenekleri, örf ve adetleri vardır. Bunlar bir anlamda kültürümüzün önemli parçalarıdır. 19 Mayıs’ı her yıl coşkuyla kutlardık. Vatanımızın kurtuluşunun ilk adımının atıldığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletimizin kurtuluşunun ilk ateşini yaktığı bu bayramımızı evlerimizin balkonlarından kutlamak zorunda kaldık. Kadir Gecesinde camilerimizde olurduk bu yıl o da olmadı. Evlerimizde bu geceyi idrak ettik. Şimdi Ramazan Bayramını kutlayacağız ama yine çok kısıtlı koşullarda. Çünkü Korona virüs her şeyi kısıtladı. Bizim geleneklerimizde bayramların farklı bir yeri vardır. Hele çocukluğumuzun bayramları çok daha farklıydı. Çok da güzeldi. 

 

Bayram kültürümüzün en temel öğeleri içinde eş, dost, akraba, komşu ziyaretleri gelir. Hepimiz büyüklerimizi ziyaret eder, ellerini öper bayramlarını kutlarız. Küçüklerimiz de aynı ziyaretleri bize yaparlar. Korona nedeniyle bu yıl böylesi el öpmeler, sarılmalar, kucaklaşmalar olmayacak, geçici bir süre de olsa vazgeçeceğiz bu davranışlarımızdan. Zira en az 1,5 metrelik sosyal mesafeyi korumak zorundayız. Maske takmak ve eşimiz, dostumuzla bir arada olduğumuzda da maskeli olmak zorundayız. Bu her şeyden evvel sevdiklerimizin hayatını korumamız açısından şart olan bir davranış biçimi. Tabii aynı zamanda kendimizi de korumanın bir şartı. Yine tüm sevdiklerimizle, dostlarımızla yakın temasımızın olmamasına dikkat etmek zorundayız. Zira biz sağlıklı olsak bile karşımızdakinin Korona virüs bulaştırıcısı olup olmadığını bilmiyoruz. Ya karşımızdaki Korona virüs taşıyıcısı ise? Bu tür tedbirleri almak ve temassız sosyal mesafe kuralına uymak aynı zamanda bir vatandaşlık görevimiz. Zira kurallara dikkat ederek, sağlık bakanlığı talimatlarına harfiyen uyan vatandaşlar dikkatsiz ve sorumsuz birileri tarafından bulaşın artması sonucunda yine bir takım kısıtlamalara mecbur kalmak durumunda olurlarsa bu büyük bir haksızlık olmaz mı? Zira kurallara uymakta kayıtsız kalan ülkelerin perişan halini dünya gördü. 

 

Eğer ülkenizi, ailenizi, çocuklarınız ve kendinizi seviyorsanız lütfen Bayram sürecinde de kurallara sıkı sıkıya uyun sevgili okurlar. Kurallara ne kadar dikkat edersek o ölçüde daha kısa sürede Korona belasından kurtuluruz. Bu kuralların başında da maske takmak ve yakın temastan kaçınmak gerekiyor. Öyle toplu yemekler filan da olmamalı.Vereceğiniz toplu yemeği bu bayram vermeyin de gelecek bayram verin, ne olur ki? Ne yapalım bu bayram da böyle geçecek. Böyle bir bayramı da yaşayacağımız varmış. Sağlıklı olalım da gelecek bayramları sağlık içinde kutlayabilelim. Sevgili okurlar; Korona virüs koşullarında sizin, değerli ailelerinizin ve tüm milletimizin Ramazan Bayramını en içten duygularla kutluyor, sağlık, huzur ve mutluluk içinde nice bayramlar diliyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum